Amerika Birleşik Devletleri, tüm Avrupa Birliği üyesi ülkeler ve 32 AB üyesi olmayan ülke, “açık, ücretsiz, küresel, birlikte çalışabilir, güvenilir ve güvenli” bir internet için öncelikleri belirleyen bir “İnternetin Geleceği Bildirgesi”ni duyurdu. Satın alınabilirlik, net tarafsızlık ve ifade özgürlüğünü kısıtlamadan yasa dışı içeriğin kaldırılması gibi hedefleri vurguladılar ve bunlara ulaşabilmek için birkaç farklı yol ve tutum öne sürdüler.
Beyaz Saray ve Avrupa Komisyonu tarafından da özetlenen üç sayfalık deklarasyon, 61 imza sahibi için ağın geniş bir vizyonunun yanı sıra daha spesifik konuların bir karışımını sunuyor. Belge, “Dijital teknolojilerin bağlanabilirliği, demokrasiyi, barışı, hukukun üstünlüğünü, sürdürülebilir kalkınmayı ve insan hakları ve temel özgürlüklerden yararlanmayı teşvik etme potansiyeline olan inancımızla birleştik” diye başlıyor Ancak “açık internete erişim, bazı otoriter hükümetler ve çevrimiçi platformlar tarafından sınırlandırılıyor ve dijital araçlar, ifade özgürlüğünü bastırmak ve diğer insan haklarını ve temel özgürlükleri reddetmek için giderek daha fazla kullanılıyor.”
“İnternet Birbirine Bağlı Olmalı”
Bildirge, internetin merkezi olmayan ve küresel olarak birbirine bağlı olması gerektiğini vurgulayarak, ülkelerin “internetin genel kullanılabilirliği ve bütünlüğü için gerekli olan teknik altyapıyı baltalamaktan kaçınması” gerektiğini söylüyor. Bu, hizmetleri yasaklayan ve çevrimiçi erişimi kapatan ülkeler tarafından parçalanan bir internet olan “splinternet”in örtük bir reddidir. Bu, yabancı sitelere ve uygulamalara erişimi büyük ölçüde kısıtlayan Rusya ve Çin gibi (ikisi de bu bildirgeyi imzalamadı) ülkelerin vizyonlarının bir karşılığıdır. Aynı zamanda, Ukrayna’nın Rusya’yı küresel etki alanı hizmetlerinden kesmeye yönelik başarısız talepleriyle de çelişiyor.
Belgenin gizlilik ve güvenlik tartışması, web hizmetlerine yasa dışı içeriği kaldırma ve engelleme konusunda daha büyük yükümlülükler getirecek olan Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) ve Dijital Hizmetler Yasası (DSA) dahil olmak üzere AB’nin son yıllarda özellikle attığı adımları yansıtıyor. Sosyal kredi puan kartları da dahil olmak üzere gözetim ve baskı için “algoritmik araç veya tekniklerin” kullanımını kınıyor – AB’nin Çin’de her yerde yaygınlaştıktan sonra yasalara karşı tarttığı bir kavram.
Güncel teknoloji haberlerine anında ulaşabilmek için bizleri Twitter, Instagram ve Telegram üzerinden takip etmeyi unutmayın!